Artan hayat pahalılığı. Enflasyon. Ekonomik belirsizlik. Bunlar 2022'de günlük konuşmalarımızın bir parçası haline gelen önemli ve endişe verici ekonomik konular.
İnsanlar kişisel bütçeleriyle başa çıkmaya çalışırken birçok kullanıcı finansla ilgili çeşitli konularda arama yapmak için Google'a başvuruyor.
Analiz ekibimiz, ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde herkesin aklından neler geçtiğini daha iyi anlamak için en son Google Trendlerini analiz etti.
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde yüksek artış gösteren milyonlarca arama terimini analiz ederek inceledik. İşte elde ettiğimiz üç sonuç:
1. Kullanıcılar finansla ilgili çok sayıda soru soruyor
"What is inflation" ("enflasyon nedir") bu yıl tüm dünyada arama ilgisi bakımından ciddi bir artışın görüldüğü ifadelerden biri.
Global ekonominin, hatta herkesin kişisel finans işlerinin durumu karmaşık bir konu. Kullanıcıların dünyada neler olup bittiğini anlamaya çalışırken çok sayıda soru sormaları son derece anlamlı.
Örneğin "pahalı" terimiyle ilişkili olarak "neden" terimine yönelik arama ilgisi yalnızca son 6 ayda tüm dünyada %20 artış gösterdi.1
Ayrıca 2022'de Birleşik Krallık'ta "why is butter so expensive" ("tereyağı neden bu kadar pahalı"), Fransa'da "pourquoi pénurie moutarde" ("neden hardal kıtlığı var") ve Almanya'da "warum steigen die preise" ("fiyatlar neden artıyor") gibi ifadelere yönelik arama ilgisinde artış görüldü.
Kullanıcılar enflasyonun kendilerini nasıl etkilediği ve kişisel finans durumları üzerindeki etkiyi nasıl minimuma indirebilecekleri konusunda da endişeler taşıyor. Tüm dünyada "what can I afford" ("param neye yetiyor"), Güney Afrika'da "when is fuel price going up" ("yakıta ne zaman zam gelecek"), Türkiye'de ise "kira artış oranı ne kadar" gibi sorular soruluyor.
2. Beklenmeyen bir birliktelik: Tasarruf etmek ve gezegeni korumak
En son Google Arama trendleri, bazı durumlarda enflasyon ile sürdürülebilirliğin birbiriyle yakın bir ilişki içinde olduğunu da gösteriyor. Tüketiciler maliyetleri azaltmanın yollarını ararken uygun fiyatlı alternatiflerin çoğu, beklenmedik bir şekilde çevre için daha iyi olmasıyla öne çıkıyor.
Buna örnek olarak "ikinci el" ve "kullanılmış" için yapılan aramalarda görülen artışı gösterebiliriz. Geçmişte ikinci el ürünler olumsuz bir anlam çağrıştırabiliyordu. Şimdiyse ikinci el satış uygulamalarında yaşanan patlama günümüz tüketicisinin alışveriş tercihleriyle ilgili bambaşka bir hikaye anlatıyor.
Bu yıl Türkiye'de ilgi bakımından artış gösteren "ikinci el" aramalarından bazıları şöyle:
Son zamanlarda sürdürülebilir seçeneklerin daha ucuz seçeneklerle paralel hale geldiği diğer bir alan da "enerji". İnsanlar fiyatların artmasıyla birlikte tasarruf etmeye çalışıyor ve enerji kullanımını azaltmak, elbette çevre için de olumlu etkiler yaratıyor.
Bu eğilim Google Trendler’de 2022'de tüm dünyada "how to save energy" ("nasıl enerji tasarrufu sağlanır") için arama ilgisinin zirveye ulaşmasına bağlı olarak öne çıkıyor. Ayrıca şu ifadeler için de arama ilgisinde artış olduğunu belirledik: İspanya'da "hora más barata para poner la lavadora hoy" ("bugün çamaşır makinesini çalıştırmak için en ucuz saat"), Türkiye'de "elektrik tasarrufu için neler yapmalıyız" ve Güney Afrika'da "does switching off the geyser save electricity" ("şofbeni kapatmak elektrik tasarrufu sağlar mı").
3. Her şeye rağmen insanlar (küçük) lükslere sahip olmak istiyor
"Ucuz" aramalarına yönelik ilgi de 2022'de artış gösterdi. Örneğin Türkiye'de "en ucuz derin dondurucu", İsveç'te ise "billigt kaffe" ("ucuz kahve") aramalarında artış görüldü.
Ancak bu, tüketicilerin sadece düşük bütçeli alışveriş seçenekleri aradığı anlamına gelmiyor.
Küçük lüksler arayan kullanıcıların sayısında da yükseliş olduğunu belirledik. Arama ilgisi Almanya'da "luxus sonnenbrille" ("lüks güneş gözlüğü"), Birleşik Arap Emirlikleri'nde "luxury perfume" ("lüks parfüm"), Birleşik Krallıkta ise "luxury underwear" ("lüks iç çamaşırı") gibi ürünler için artış gösterdi.
Ayrıca kullanıcılar, kısa vadede her zaman ekonomik olmayan veya yardım almayı gerektirebilecek daha büyük satın alımlar için yeni şekillerde planlama yapıyor.
Örneğin İtalya'da "incentivi auto elettriche" ("elektrikli araç teşvikleri"), Fransa'da "subventions panneaux solaires" ("güneş paneli devlet destekleri") ve Hollanda'da "subsidie warmtepomp" ("ısı pompası devlet desteği") için arama ilgisinde artış gözlendi.
Bu veriler ekonomik belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde bile kullanıcıların "cheap" ile "luxury" ("ucuz" ile "lüks") arasında doğru dengeyi bulmaya çalıştıklarını gösteriyor. Kullanıcılar daha pahalı satın alımlar için beklemeye ve bu gibi yatırımları daha sonra yapmaya hazırlar ancak bütçelerinde bu harcamaya yer bulmanın alternatif yollarını arıyorlar.
Uzun lafın kısası: Belirsizliğin hakim olduğu dönemlerde başarıya ulaşmanın yolları
Hızlı bir değişimin ve belirsizliğin yaşandığı dönemlerde, değişen tüketici ihtiyaçlarını ve davranışlarını yakından takip etmenin büyük önem taşıdığını biliyoruz.
Arama trendleri kullanıcıların an itibarıyla önemli buldukları konulara, ne düşündüklerine ve ne aradıklarına dair bir fikir edinmemizi sağlıyor.
Google Ads'deki Analizler Sayfası pazarlamacıların yeni ve değişen tüketici talebini belirlemelerine ve bu talebe hızla, hatta anında yanıt vermelerine imkan tanıyor. Veriler, arama davranışının an itibarıyla nasıl değiştiğini gösteriyor ve konum ya da dil gibi farklı işletme tercihlerine göre özelleştirilebiliyor.
Ancak günümüzde finansal zorluklarla karşı karşıya olan tüketicilerin düşünce yapısını tam olarak anlayabilmek için uzun süreli trendlere bakmak da bir o kadar önemli. Enflasyon ve ekonomik belirsizliğin insanların aklındaki en önemli konulardan biri olduğu bir dönemi ne ilk ne de son kez yaşıyoruz.
15 yıl öncesine kadar uzanan Google Trendler verileri, son zamanlardaki dalgalanmaların yanı sıra davranış ve talepte görülen uzun süreli değişiklikleri de gösteriyor.
Belirsizliğin hakim olduğu bu dönemlerde başarıya ulaşmak isteyen pazarlamacıların, bütçeleri ve kampanyaları için gerekli bilgileri sağlamak üzere hem kısa hem de uzun süreli trend verilerine bakmaları gerekiyor. Pazarlamacılar, anlık değişiklikleri belirlemek ve bunlara anında yanıt verebilmek için güncel tüketici içgörülerinden faydalanabilirler. Ayrıca, umduğumuz gibi finansal açıdan daha stabil bir gelecek için plan yaparken sürekli trendlerle ilgili bilgileri takip edebilirler.