dayanışmak

Turkish

Etymology

Reciprocal of dayanmak.

Verb

dayanışmak

1. to offer mutual support, to exercise solidarity

Conjugation

Conjugation of dayanışmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			dayanışmak
impersonal participle	imperfective		dayanışan
	perfective		dayanışmış
	prospective		dayanışacak
personal participle	non-prospective		dayanıştığım	dayanıştığın	dayanıştığı	dayanıştığımız	dayanıştığınız	dayanıştıkları
	prospective		dayanışacağım	dayanışacağın	dayanışacağı	dayanışacağımız	dayanışacağınız	dayanışacakları
verbal noun			dayanışma
way of doing			dayanışış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dayanışırım	dayanışırsın	dayanışır	dayanışırız	dayanışırsınız	dayanışırlar
		imperfective	dayanışıyorum	dayanışıyorsun	dayanışıyor	dayanışıyoruz	dayanışıyorsunuz	dayanışıyorlar
	past	perfective	dayanıştım	dayanıştın	dayanıştı	dayanıştık	dayanıştınız	dayanıştılar
		imperfective	dayanışıyordum	dayanışıyordun	dayanışıyordu	dayanışıyorduk	dayanışıyordunuz	dayanışıyorlardı (or dayanışıyordular)
	future		dayanışacağım	dayanışacaksın	dayanışacak	dayanışacağız	dayanışacaksınız	dayanışacaklar
inferential	perfective		dayanışmışım	dayanışmışsın	dayanışmış	dayanışmışız	dayanışmışsınız	dayanışmışlar
	aorist		dayanışırmışım	dayanışırmışsın	dayanışırmış	dayanışırmışız	dayanışırmışsınız	dayanışırlarmış (or dayanışırmışlar)
	imperfective		dayanışıyormuşum	dayanışıyormuşsun	dayanışıyormuş	dayanışıyormuşuz	dayanışıyormuşsunuz	dayanışıyorlarmış
conditional	simple		dayanışsam	dayanışsan	dayanışsa	dayanışsak	dayanışsanız	dayanışsalar
	perfective		dayanışsaydım	dayanışsaydın	dayanışsaydı	dayanışsaydık	dayanışsaydınız	dayanışsaydılar
optative			dayanışayım	dayanışasın	dayanışa	dayanışalım	dayanışasınız	dayanışalar
progressive			dayanışmaktayım	dayanışmaktasın	dayanışmakta	dayanışmaktayız	dayanışmaktasınız	dayanışmaktalar
necessitative			dayanışmalıyım	dayanışmalısın	dayanışmalı	dayanışmalıyız	dayanışmalısınız	dayanışmalılar
imperative				dayanış	dayanışsın		dayanışın	dayanışsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dayanışır mıyım?	dayanışır mısın?	dayanışır mı?	dayanışır mıyız?	dayanışır mısınız?	dayanışırlar mı?
		imperfective	dayanışıyor muyum?	dayanışıyor musun?	dayanışıyor mu?	dayanışıyor muyuz?	dayanışıyor musunuz?	dayanışıyorlar mı?
	past	perfective	dayanıştım mı?	dayanıştın mı?	dayanıştı mı?	dayanıştık mı?	dayanıştınız mı?	dayanıştılar mı?
		imperfective	dayanışıyor muydum?	dayanışıyor muydun?	dayanışıyor muydu?	dayanışıyor muyduk?	dayanışıyor muydunuz?	dayanışıyorlar mıydı?
	future		dayanışacak mıyım?	dayanışacak mısın?	dayanışacak mı?	dayanışacak mıyız?	dayanışacak mısınız?	dayanışacaklar mı?
inferential	perfective		dayanışmış mıyım?	dayanışmış mısın?	dayanışmış mı?	dayanışmış mıyız?	dayanışmış mısınız?	dayanışmışlar mı?
	aorist		dayanışır mıymışım?	dayanışır mıymışsın?	dayanışır mıymış?	dayanışır mıymışız?	dayanışır mıymışsınız?	dayanışırlar mıymış?
	imperfective		dayanışıyor muymuşum?	dayanışıyor muymuşsun?	dayanışıyor muymuş?	dayanışıyor muymuşuz?	dayanışıyor muymuşsunuz?	dayanışıyorlar mıymış?
conditional	simple		dayanışsam mı?	dayanışsan mı?	dayanışsa mı?	dayanışsak mı?	dayanışsanız mı?	dayanışsalar mı?
	perfective		dayanışsa mıydım?	dayanışsa mıydın?	dayanışsa mıydı?	dayanışsa mıydık?	dayanışsa mıydınız?	dayanışsalar mıydı?
progressive			dayanışmakta mıyım?	dayanışmakta mısın?	dayanışmakta mı?	dayanışmakta mıyız?	dayanışmakta mısınız?	dayanışmaktalar mı?
necessitative			dayanışmalı mıyım?	dayanışmalı mısın?	dayanışmalı mı?	dayanışmalı mıyız?	dayanışmalı mısınız?	dayanışmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			dayanışmamak
impersonal participle	imperfective		dayanışmayan
	perfective		dayanışmamış
	prospective		dayanışmayacak
personal participle	non-prospective		dayanışmadığım	dayanışmadığın	dayanışmadığı	dayanışmadığımız	dayanışmadığınız	dayanışmadıkları
	prospective		dayanışmayacağım	dayanışmayacağın	dayanışmayacağı	dayanışmayacağımız	dayanışmayacağınız	dayanışmayacakları
verbal noun			dayanışmama
way of doing			dayanışmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dayanışmam	dayanışmazsın	dayanışmaz	dayanışmayız	dayanışmazsınız	dayanışmazlar
		imperfective	dayanışmıyorum	dayanışmıyorsun	dayanışmıyor	dayanışmıyoruz	dayanışmıyorsunuz	dayanışmıyorlar
	past	perfective	dayanışmadım	dayanışmadın	dayanışmadı	dayanışmadık	dayanışmadınız	dayanışmadılar
		imperfective	dayanışmıyordum	dayanışmıyordun	dayanışmıyordu	dayanışmıyorduk	dayanışmıyordunuz	dayanışmıyorlardı
	future		dayanışmayacağım	dayanışmayacaksın	dayanışmayacak	dayanışmayacağız	dayanışmayacaksınız	dayanışmayacaklar
inferential	perfective		dayanışmamışım	dayanışmamışsın	dayanışmamış	dayanışmamışız	dayanışmamışsınız	dayanışmamışlar
	aorist		dayanışmazmışım	dayanışmazmışsın	dayanışmazmış	dayanışmazmışız	dayanışmazmışsınız	dayanışmazlarmış
	imperfective		dayanışmıyormuşum	dayanışmıyormuşsun	dayanışmıyormuş	dayanışmıyormuşuz	dayanışmıyormuşsunuz	dayanışmıyorlarmış
conditional	simple		dayanışmasam	dayanışmasan	dayanışmasa	dayanışmasak	dayanışmasanız	dayanışmasalar
	perfective		dayanışmasaydım	dayanışmasaydın	dayanışmasaydı	dayanışmasaydık	dayanışmasaydınız	dayanışmasaydılar
optative			dayanışmayayım	dayanışmayasın	dayanışmaya	dayanışmayalım	dayanışmayasınız	dayanışmayalar
progressive			dayanışmamaktayım	dayanışmamaktasın	dayanışmamakta	dayanışmamaktayız	dayanışmamaktasınız	dayanışmamaktalar
necessitative			dayanışmamalıyım	dayanışmamalısın	dayanışmamalı	dayanışmamalıyız	dayanışmamalısınız	dayanışmamalılar
imperative				dayanışma	dayanışmasın		dayanışmayın	dayanışmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dayanışmaz mıyım?	dayanışmaz mısın?	dayanışmaz mı?	dayanışmaz mıyız?	dayanışmaz mısınız?	dayanışmazlar mı?
		imperfective	dayanışmıyor muyum?	dayanışmıyor musun?	dayanışmıyor mu?	dayanışmıyor muyuz?	dayanışmıyor musunuz?	dayanışmıyorlar mı?
	past	perfective	dayanışmadım mı?	dayanışmadın mı?	dayanışmadı mı?	dayanışmadık mı?	dayanışmadınız mı?	dayanışmadılar mı?
		imperfective	dayanışmıyor muydum?	dayanışmıyor muydun?	dayanışmıyor muydu?	dayanışmıyor muyduk?	dayanışmıyor muydunuz?	dayanışmıyorlar mıydı?
	future		dayanışmayacak mıyım?	dayanışmayacak mısın?	dayanışmayacak mı?	dayanışmayacak mıyız?	dayanışmayacak mısınız?	dayanışmayacaklar mı?
inferential	perfective		dayanışmamış mıyım?	dayanışmamış mısın?	dayanışmamış mı?	dayanışmamış mıyız?	dayanışmamış mısınız?	dayanışmamışlar mı?
	aorist		dayanışmaz mıymışım?	dayanışmaz mıymışsın?	dayanışmaz mıymış?	dayanışmaz mıymışız?	dayanışmaz mıymışsınız?	dayanışmazlar mıymış?
	imperfective		dayanışmıyor muymuşum?	dayanışmıyor muymuşsun?	dayanışmıyor muymuş?	dayanışmıyor muymuşuz?	dayanışmıyor muymuşsunuz?	dayanışmıyorlar mıymış?
conditional	simple		dayanışmasam mı?	dayanışmasan mı?	dayanışmasa mı?	dayanışmasak mı?	dayanışmasanız mı?	dayanışmasalar mı?
	perfective		dayanışmasa mıydım?	dayanışmasa mıydın?	dayanışmasa mıydı?	dayanışmasa mıydık?	dayanışmasa mıydınız?	dayanışmasalar mıydı?
progressive			dayanışmamakta mıyım?	dayanışmamakta mısın?	dayanışmamakta mı?	dayanışmamakta mıyız?	dayanışmamakta mısınız?	dayanışmamaktalar mı?
necessitative			dayanışmamalı mıyım?	dayanışmamalı mısın?	dayanışmamalı mı?	dayanışmamalı mıyız?	dayanışmamalı mısınız?	dayanışmamalılar mı?

References

• “dayanışmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu