İçeriğe atla

Mehmet Ali Birand

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Mehmet Ali Birand
DoğumMehmet Ali Birand
9 Aralık 1941(1941-12-09)
Alman Hastanesi, İstanbul, Türkiye
Ölüm17 Ocak 2013 (71 yaşında)
Amerikan Hastanesi, İstanbul, Türkiye
Ölüm sebebiPankreas kanseri
İkametAnadoluhisarı, Beykoz, İstanbul
MeslekTelevizyon sunucusu, gazeteci, yazar, yapımcı
Etkin yıllar1964-2013
Evlilik
Cemre Birand
(e. 1971; ö. 2013)
Çocuk(lar)1[1]
Ödüller
  • 1976: TÜYAP Kitap Fuarı, "Yılın Yazarı"
  • 1987: Avrupa Konseyi, "Yılın Gazetecisi"
  • 1993: Lion Kulüpleri, "Melvin Jones Fellow Ödülü ve Fransız Şövalye Nişanı"

Mehmet Ali Birand (9 Aralık 1941, İstanbul - 17 Ocak 2013, İstanbul), Türk gazeteci, yazar, köşe yazarı, haber sunucusu, televizyon yapımcısı. 1964 yılının temmuz ayında Abdi İpekçi'nin vasıtasıyla Milliyet gazetesinde mesleğe başladı. Bu dönemde Brüksel'e yerleşerek burada yirmi yıl yaşadı ve 1985 yılında TRT 1'de 32. Gün adlı bir aylık haber programı yapmaya başladı. Program oldukça başarılı oldu ve Birand, bu programla birlikte tanındı. 1991'de Türkiye'ye dönerek gazeteciliğe ve sunuculuğa farklı yayın organlarında devam etti. Ayrıca hakkında çeşitli davalar açıldı.

İlk yılları ve özel yaşamı

[değiştir | kaynağı değiştir]

9 Aralık 1941 gecesi Alman Hastanesi'nde dünyaya geldi.[2] Birand'ın kökeni anne tarafından Elazığ'ın Palu ilçesine,[3] baba tarafından ise Karadeniz Ereğli'ye dayanmaktadır.[4] Birand iki yaşındayken babasını kalp krizi nedeniyle kaybetti.[2] İlkokulu Erenköy Zihnipaşa'da tamamladı ve 1955'te Galatasaray Lisesinde okumaya başladı. Bu okula, Dışişleri Bakanlığında "küçük bir diplomat" olan dayısının maddi yardımlarıyla gitti.[2] Liseyi 1962'de bitirdi. İstanbul Üniversitesi Filoloji Fakültesinde Fransızca bölümüne girerek eğitimini sürdürdü fakat maddi sorunlardan dolayı devam edemedi.[2]

Birand üç yaşındayken sol bacağına kaynar su döküldü ve bu sebeple toplamda beş ameliyat geçirdi.[5] Milliyet'te çalışırken 1971 yılında, Milliyet gazetesinin kurucusu Ali Naci Karacan'ın oğlu Ercüment Karacan'ın üvey kızı Cemre Güngören ile evlendi.[6][7] Çift, evlendikten sonra Brüksel'e giderek burada yirmi yıl yaşadı.[3] 1977 yılında Umur Ali adında bir oğlu oldu. Belçika vatandaşlığı da bulunan Birand, ana dili olan Türkçeye ek olarak Fransızca ve İngilizce de bilmekteydi.[8]

Mesleğe 1964 yılının Temmuz ayında Abdi İpekçi'nin vasıtasıyla Milliyet gazetesinde başladı. 1971'de evlendikten sonra 500 dolar maaşla Brüksel'de Milliyet için çalışmaya başladı ve burada yirmi yıl çalıştı.[2] 1974 Kıbrıs Harekâtı'nın meydana gelmesiyle sürekli Washington, Atina, Strazburg'a (Avrupa Konseyi için) gider oldu. Abdi İpekçi'den sonra kısa bir dönem Milliyet'in Genel Yayın Yönetmenliği'ni yaptı.

1985 yılında TRT 1'de 32. Gün adlı bir aylık haber programını yapmaya başladı. Programda uluslararası ilişkileri ele aldı ve yabancı devlet adamlarını konuk etti. Birand, programı, Avrupa televizyonlarında gördüklerini örnek alarak ve izlediklerinden esinlenerek yaptı.[2] 32. Gün'ün beğenilmesiyle Birand oldukça tanındı.[2] Can Dündar, Mithat Bereket, Çiğdem Anad, Ali Kırca, Deniz Arman, Cüneyt Özdemir, Rıdvan Akar, Musa Çözen, Talip Korkmaz, Sacit Baydar başta olmak üzere birçok muhabir, kameraman ve teknisyen program için çalıştı.

1986 yılında Sovyetler Birliği yetkililerini ve Milliyet'i ikna edip Moskova'da da büro açtı. 1988'de Lübnan'ın Beka vadisindeki PKK kampında Abdullah Öcalan ile röportaj yaptı. Bu röportaj, Türkiye'de Öcalan ile yapılan ilk röportajdı ve Haziran 1988'de yayımlanması sonrası Milliyet gazetesi toplatıldı ve yayımlanması yasaklandı.[2] Daha sonraki yıllarda çeşitli belgeseller çekti.

1991 yılının Haziran ayında Birand, ailesiyle birlikte Türkiye'ye geri döndü. İstanbul'a yerleştikten sonra Milliyet'ten Sabah'a geçti ve 32. Gün programını TRT'den Show TV'ye taşıdı. Fakat 28 Şubat sonrası Sabah'tan kovuldu ve Show TV'deki programı da durduruldu. 1997'de Aydın Doğan, kendisine CNN Türk'ün kuruluşunda görev verdi ve bu dönem, Posta gazetesinde yazmaya başladı. CNN Türk'te Manşet adlı günlük siyasi bir talk show yaptı. 2005'te Kanal D Haber'in Genel Yayın Yönetmeni ve bültenin ana haber sunucusu oldu. Ocak 2009’da hem CNN Türk hem de Kanal D'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni üstlendi.

"Basın mensupları içinde de örgütün parayla yazdırdığı ya da konuşturduğu çok ünlü kişiler bulunmaktadır. Bazılarını da parayla satın alabileceğini düşünür. Bunlara örgütte eyyamcılar denir. Bunun yanında Ülkede Gündem, Özgürleşen Yurtsever Gençlik, Evrensel, Özgür Halk, Demokrasi, Emek gibi basın organları da örgütün finanse ettiği kuruluşlardır. Doğu Perinçek ve Mehmet Ali Birand'ın Öcalan ile görüşmesi ona Türk basınında kapıların açılmasına neden olmuştur. Öcalan, bana para karşılığında konuşan ya da yazanlar arasında Mahir Kaynak, Mahir Sayın, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand ve Yalçın Küçük'ün isimlerini söyledi."

26 Nisan 1998 tarihli Sabah gazetesinde yer alan ve sonradan yalan olduğu ortaya çıkan Şemdin Sakık'ın ifadelerinden bir kısmı[9]

1998'de yakalanan PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Şemdin Sakık'ın soruşturma zaptına, yalan ifadeler eklenerek basına sızdırılmasıyla Andıç Olayı ortaya çıktı. Çevik Bir ve Erol Özkasnak'ın gönderdiği sahte belgeye göre Sakık ifadesinde bazı gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının "para karşılığı PKK’ya destek verdikleri" iddia etmişti. Bu gazeteciler arasında Birand'ın adı da geçti. Birand, bu konu hakkında hazırladığı Son Darbe: 28 Şubat adlı belgeselindeki anlatımına göre, 24 Nisan günü dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, "andıç" denilen belgeyi imzaladı. Amaç, Şemdin Sakık'ın ifadeleri ile "can sıkan" gazeteci, siyasetçi, iş adamlarını yıpratmaktı. Belgeselde anlatılan sürece göre söz konusu kişiler önce yıpratılacak ardından haklarında dava açılacaktı.[10] Belgeselde anlatılanlara göre yıpratılmak istenen kişi ve kurumların isimleri Sakık'ın ifadesine eklendi. Planın bir sonraki aşamasında Hürriyet ve Sabah gibi gazetelerde "şok ifadeler" başlığında verilen Sakık'ın ifadelerinde içinde Birand'ın da yer aldığı bazı gazeteciler hedef tahtasına konuldu. Bu olayla birlikte Birand, Sabah'tan atıldı ve 32. Gün programı Show TV'de askıya alındı.[11] Bu manşetlerden bir süre sonra Sakık mahkeme karşısına çıkarıldı ve gazetelerde kendisine atfen çıkan "itirafları" reddetti, hiçbir zaman bu yönde itiraflarda bulunmamıştı.[12] Konuya açıklık getiren ilk bilgiler, Sabah gazetesi köşe yazarlarından Can Ataklı'dan geldi. Ataklı, Öküz dergisine verdiği uzun röportajda, 28 Şubat sürecinde Sabah'ın ve öbür büyük gazetelerin verdiği "haberlerin yüzde doksanının yalan" olduğunu söyledi ve "Dönemin çok güçlü bir generali, bu haberlerin konulmaması durumunda gazeteyi batırma tehdidinde bulunmuştu." cümlelerini sarf etti.[12] 21 Ekim 2000 tarihinde Yeni Şafak gazetesi yazarı ve Fazilet Partisi (FP) milletvekili Nazlı Ilıcak, "Çevik Bir'in güçlü eylem planı" adlı bir köşe yazısı yazdı.[13] Yazısında, Çevik Bir'in Şemdin Sakık'ın ifadesinden istifade ederek Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand gibi gazetecilerin yıpratılması talimatını verdiği, hatta icap ederse aynı pakete Yavuz Gökmen, Altan kardeşler vb.nin de konulmasını tavsiyesini verdiğini yazdı.[13] 1 Kasım 2000'de Ilıcak bu kez milletvekili sıfatıyla bir basın toplantısı düzenledi ve elindeki belgenin fotokopisini basın mensuplarına dağıttı.[12] Aynı gün akşam saatlerinde Genelkurmay'dan yapılan açıklamada, böyle bir belgenin hazırlandığı kabul edildi ama uygulamaya konduğu reddedildi.[12]

"Rusya'nın bozkırlarından Arabistan'ın çöllerine kadar gitmediğimiz yer kalmadı. Faturanın işlemediği hatta bilinmediği yerlerde resmî muamelenin aradığı usule uygun şekilde nasıl belge bulabilirdik? (...) Dönemin bazı güvenlik kuvvet temsilcilerinin adalet mekanizması üstündeki "ikna yeteneklerini" kullanmaları, medyada bizi seven (!) bazı yazarların desteği sayesinde 17. Asliye Ceza Mahkemesi hiç oralı olmadı ve kararını verdi. Beş yıl içinde kuruma verdiğimiz 4.400 belgeden (2 milyar 600 milyonluk harcama) TRT'nin usulsüz diye iddia ettiği 440 tanesinden gerekene uymayan altısını (64 milyon TL-9.573 dolar) suç niteliğinde buldu ve yasadaki en düşük cezayı 11 aylık hapis cezasını 3,5 milyon Türk lirasına çevirip tecil etti. Böylece Azerbaycan, Tacikistan ve Irak çöllerindeki çekimler için aldığımız ancak usule uygun bulunmayan 64 milyon TL'lik altı fatura yüzünden suçlu bulunduk."

Birand'ın TRT davasında kendini savunan görüşleri[14]

TRT için 32. Gün programını hazırladığı dönemde sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası ile hakkında açılan kamu davasından yargılandı ve hüküm giydi. Olayı ortaya çıkaran TRT Teftiş Kurulu raporunda Birand'ın kurumu uğrattığı zarar, 2 milyon Belçika Frangı, 4 milyon 650 bin İtalyan Lireti, 104.100 Fransız Frangı, 34.600 Amerikan doları, 28.400 İngiliz Sterlini, 35.360 Avusturya Şilini, 1.558 Alman Markı, 310 İsviçre Frangı olarak belirlenmiştir.[8][15] Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Esas 1994/1315 sayılı kararıyla TRT'yi dolandırmaktan 11 ay 20 gün hapis cezası almıştır.[4] Cezası Yargıtay tarafından da onanan Birand, TRT'nin zararını geri ödemiş ve aldığı hapis cezası paraya çevrilmiştir. Hakkında aynı suçtan açılan ikinci bir davada, mahkemece suçu sabit görülmekle birlikte zaman aşımı nedeniyle dava düşmüştür.[8][15]

Fethullah Gülen hakkındaki görüşleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

1990'larda toplumun bir kesimi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin tehlike olarak gördüğü Fethullah Gülen hakkında şöyle dedi:

"Kendine özgü bir insan. Tam olarak şey yapamıyorsunuz, elle tutamıyorsunuz. Çünkü bizim belirli, yetmiş yılda oluşmuş, birtakım kalıplarımız var. Biz o kalıplarımızla bakıyoruz insanlara. Hocaefendi öyle bir kalıplarla yetişmiş bir insan değil. Hangi görüşte olursanız olun, uzlaşıyla bakabiliyor. Ne kadar kızgın olursanız olun, ne kadar nefret dahi ediyor olursanız olun; hayır, dinleyebiliyor. Bu çok önemli bir unsur. Bu, bizde hiç olmayan bir şey. Biz son derece sertizdir. Ya bizden yanasındır veyahut da karşındakinden yanasındır. Yoksa, 'Yahu söyle, gel, tartışalım. Bakalım, ben de görüşlerimi anlatayım, sen de görüşlerini anlat. Ama sonunda zarar yok. Belki anlaşamayabiliriz ama hiç değilse birbirimizin ne yaptığını daha iyi anlarız.' İşte bu yaklaşımı beni çok etkiliyor."[16]

2005 yılında yazdığı "Fethullah Gülen bizi neden korkutuyor?" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Görüşlerini açıklaması beni korkutmadığı gibi bu görüşleri benimseyecek kişilerin ülkenin geleceğini tehlikeye düşüreceklerine de inanmıyorum. Artık Fethullah Gülen'in yakasını bırakalım."[17]

Abdullah Öcalan hakkındaki görüşleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

21 Kasım 2012 tarihinde katıldığı bir televizyon programında Türkiye'de bir genel affa ihtiyaç olduğunu, Abdullah Öcalan'ın da serbest bırakılabileceğini söylediği sözleri tartışma yarattı:

"Parti lideri olur. Öcalan, eğer çok gecikilmezse günün birinde Türkiye'de Meclis'e de girebilir."[18]

Anadolu Hisarı Mezarlığı'ndaki kabri

Bir süre önce pankreas kanserine yakalanan Mehmet Ali Birand, hastalığı ile ilgili bir seri ameliyat geçirmiş ve kemoterapi görmüştü.[3] Tedavisinin bir parçası olarak safra kesesindeki stentlerin değiştirilmesi için gittiği Amerikan Hastanesinde yapılan ameliyat sonrasında 17 Ocak 2013 tarihinde 71 yaşında öldü. Sabah saatlerinde medya tarafından verilen ölüm haberi, oğlu ve tedavi gördüğü hastane tarafından yalanlanmış ve Birand'ın yoğun bakım altında olduğu açıklanmıştır.[19] Ancak oğlu Umur Birand saat 19.00'a doğru yaptığı basın açıklaması ile Birand'ın, 18.29 sıralarında öldüğünü açıklamıştır.[20][21] Birand'ın cenazesi, 19 Ocak 2013'te Doğan TV Center'da yapılan törenin ardından Teşvikiye Camisine getirildi ve burada yapılan cenaze töreninden sonra Anadolu Hisarı'ndaki aile kabristanında toprağa verildi.[22][23]

Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ölümü sonrası Birand için "Renkli kişiliği, kendine has üslubu, cesareti, bilgisi, tecrübesi, başarılı meslek kariyeri, yetiştirdiği değerli gazeteciler ve Türkiye'nin önemli meseleleri konusunda açık sözlülükle savunduğu fikirleriyle sevilen, sayılan, yeri doldurulamayacak bir gazeteci ve haberciydi." ifadelerini kullandı.[24] Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Birand'ın geriye bıraktığı eserleriyle daima seçkin ve saygın bir gazeteci olarak hatırlanacağını söyledi.[25] CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Halkın doğru haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı çabasıyla, hayaliyle dünyamızdan ayrılan Mehmet Ali Birand’ın hayalinin bir gün gerçekleşmesi dileğiyle..." sözlerini kullandı.[26] MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Birand için "Gelişen olaylar karşısında, bu olaylara farklı bakan görüşleri de halka iletmeyi görev edinen ama kendi yorumunu da hür bir şekilde yapan bir gazeteciydi." ifadelerini kullandı.[26] BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Birand'ın Türkiye'nin ezberini ilk bozan gazeteci olduğunu belirtti.[26]

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Kanal D Haber Bülteni'ne canlı bağlanarak Birand'ın ölümüyle ilgili "Bana göre Türk basını büyük bir haberciyi kaybetti. Hem basın hem televizyon dünyası... Yeni yetişenler hep Mehmet Ali Birand'ı habercilikte, başarıda örnek alacaklar." dedi.[27] Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Birand'ın ölümü sonrası "Türkiye gerçek bir tarafsız düşünce insanını, Türk medyası kendi başına bir ekol yaratmış duayen bir gazeteciyi kaybetti." sözlerini dile getirdi.[26]

Birand için 19 Ocak 2013 Cumartesi günü önce saat 10.00'da Yüzyıl, Bağcılar'daki Kanal D binası önünde devlet cenaze töreni düzenlendi. Ardından cenaze öğle namazına müteakip Teşvikiye Camii'nde getirildi ve cenaze Birand'ın vasiyeti gereği Anadolu Hisarı Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığına getirililerek burada toprağa verildi. Birand'ın naaşına Umre ziyareti esnasında giydiği ihramı ve Mekke'den getirdiği umre toprağı örtüldü.

İstanbul'un Beykoz ilçesinde belediye meclisi kararıyla Kavacık, Anadolu Hisarı ve Kanlıca'da yer alan Çiftlik Caddesi'nin adı "Mehmet Ali Birand Caddesi" olarak değiştirilmiştir.

Çalışmaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hakkında yazılan kitaplar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Rol aldığı filmler ve diziler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Çalıştığı TV kanalları

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "Milliyet - 10 Ağustos 1977 - MİLLİYET GAZETE ARŞİVİ". gazetearsivi.milliyet.com.tr. 20 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ a b c d e f g h Birand, Mehmet Ali. "Hayatım". mehmetalibirand.com.tr. 19 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2013. 
  3. ^ a b c "Ölüm bana uzak". Hürriyet. 18 Kasım 2012. 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2013. 
  4. ^ a b "Mehmet Ali Birand: Kürt olmakla gurur duyuyorum - 2/2". Habertürk TV. 27 Kas 2012. 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2013. 
  5. ^ "Basından bir Mehmet Ali Birand geçti!". 26 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 
  6. ^ "MİLLİYET GAZETESİNİN GENEL YAYIN YÖNETMENİ KİM OLACAK?". www.medyamuhabiri.com. 8 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 
  7. ^ "Basından bir Mehmet Ali Birand geçti!". Radikal. 18 Ocak 2013. 26 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 
  8. ^ a b c "'Belçikalı Birand'a' sevgilerimle..." Gazete Habertürk. 23 Aralık 2011. 3 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2012. 
  9. ^ "Sakık'tan şok iddialar". Sabah. 26 Nisan 1998. 3 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2013. 
  10. ^ "Birand, Andıç'ın perde arkasını belgeselinde anlatmıştı". 12 Nisan 2012. 26 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013. 
  11. ^ Birand, Mehmet Ali (8 Mayıs 2009). "Nihayet, bir komutan "Andıç hata idi" dedi..." Milliyet. 20 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013. 
  12. ^ a b c d "Basının 2,5 yıllık 'andıç' macerası". Medyakronik. 6 Kasım 2000. 9 Mart 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013. 
  13. ^ a b Ilıcak, Nazlı (21 Ekim 2000). "Çevik Bir'in güçlü eylem planı". Yeni Şafak. 24 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013. 
  14. ^ "TRT DAVASININ İÇ YÜZÜ…". www.cnnturk.com. 12 Temmuz 2002. 27 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013. 
  15. ^ a b "Dolandırıcılıktan hükümlü Mehmet Ali Birand'ın utanması var mı?". Hürriyet. 19 Aralık 2002. 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2007. 
  16. ^ "Mehmet Ali Birand - Fethullah Gülen Hakkında". 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  17. ^ "Mehmet Ali Birand - "Fethullah Gülen bizi neden korkutuyor?"". 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  18. ^ "Mehmet Ali Birand, Aykırı Sorular'da (21 Kasım 2012)". 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  19. ^ "Mehmet Ali Birand yoğun bakımda". Radikal. 17 Ocak 2013. 29 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2012. 
  20. ^ "Mehmet Ali Birand hayatını kaybetti". ensonhaber.com. 17 Ocak 2013. 29 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2013. 
  21. ^ "Mehmet Ali Birand'ı kaybettik". CNN Türk. 17 Ocak 2013. 29 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2013. 
  22. ^ "Mehmet Ali Birand'a veda". Radikal. 19 Ocak 2013. 30 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2013. 
  23. ^ "Büyük usta Birand'a veda..." CNN Türk. 19 Ocak 2013. 29 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2013. 
  24. ^ "Gül: Yeri doldurulamayacak bir gazeteci". Radikal. 17 Ocak 2013. 26 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 
  25. ^ "Başbakan Erdoğan'ın Birand yorumu". Sabah. 17 Ocak 2013. 21 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 
  26. ^ a b c d "İlklerin ve başarının adıydı". Radikal. 18 Ocak 2013. 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 
  27. ^ "Aydın Doğan: İçim yanıyor". 17 Ocak 2013. 28 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]