Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Kuran Darwinizm’i Yalanliyor
Kuran Darwinizm’i Yalanliyor
Kuran Darwinizm’i Yalanliyor
Ebook186 pages2 hours

Kuran Darwinizm’i Yalanliyor

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Bu kitap, evrim teorisiyle yaratılış gerçeği arasında ortak noktalar bulmaya, hatta Kuran’dan evrim teorisine delil getirmeye çalışan kişilere bir cevap niteliğindedir. Amacımız, evrim teorisi ile uzlaşma çabalarının, bilimsel ve toplumsal açıdan hatalı olduğunu izah ederek, bu yanılgıya kapılanlara doğru bir bakış açısı kazandırmaya vesile olmaktır.

LanguageTürkçe
Release dateAug 28, 2011
ISBN9781466175594
Kuran Darwinizm’i Yalanliyor
Author

Harun Yahya (Adnan Oktar)

Now writing under the pen-name of HARUN YAHYA, Adnan Oktar was born in Ankara in 1956. Having completed his primary and secondary education in Ankara, he studied arts at Istanbul's Mimar Sinan University and philosophy at Istanbul University. Since the 1980s, he has published many books on political, scientific, and faith-related issues. Harun Yahya is well-known as the author of important works disclosing the imposture of evolutionists, their invalid claims, and the dark liaisons between Darwinism and such bloody ideologies as fascism and communism. Harun Yahya's works, translated into 60 different languages, constitute a collection for a total of more than 45,000 pages with 30,000 illustrations. His pen-name is a composite of the names Harun (Aaron) and Yahya (John), in memory of the two esteemed Prophets who fought against their peoples' lack of faith. The Prophet's seal on his books' covers is symbolic and is linked to their contents. It represents the Qur'an (the Final Scripture) and Prophet Muhammad (may Allah bless him and grant him peace), last of the prophets. Under the guidance of the Qur'an and the Sunnah (teachings of the Prophet [may Allah bless him and grant him peace]), the author makes it his purpose to disprove each fundamental tenet of irreligious ideologies and to have the "last word," so as to completely silence the objections raised against religion. He uses the seal of the final Prophet (may Allah bless him and grant him peace), who attained ultimate wisdom and moral perfection, as a sign of his intention to offer the last word. All of Harun Yahya's works share one single goal: to convey the Qur'an's message, encourage readers to consider basic faith-related issues such as Allah's existence and unity and the Hereafter; and to expose irreligious systems' feeble foundations and perverted ideologies. Harun Yahya enjoys a wide readership in many countries, from India to America, England to Indonesia, Poland to Bosnia, Spain to Brazil, Malaysia to Italy, France to Bulgaria and Russia. Some of his books are available in English, French, German, Spanish, Italian, Portuguese, Urdu, Arabic, Albanian, Chinese, Swahili, Hausa, Dhivehi (spoken in Mauritius), Russian, Serbo-Croat (Bosnian), Polish, Malay, Uygur Turkish, Indonesian, Bengali, Danish and Swedish. Greatly appreciated all around the world, these works have been instrumental in many people recovering faith in Allah and gaining deeper insights into their fai...

Read more from Harun Yahya (Adnan Oktar)

Related to Kuran Darwinizm’i Yalanliyor

Related ebooks

Related categories

Reviews for Kuran Darwinizm’i Yalanliyor

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Kuran Darwinizm’i Yalanliyor - Harun Yahya (Adnan Oktar)

    Evrim teorisi denildiği zaman insanların aklına farklı kavramlar gelebilir. Bazı insanlar -genelde materyalist çevrelerden kişiler- evrim teorisinin bilim tarafından ispatlanmış bir gerçek olduğunu sanırlar. Oysa gerçek bunun tam tersidir, bilimsel yüzlerce delil evrim teorisinin geçersizliğini gözler önüne sermiştir. Ancak yine de söz konusu insanlar evrim teorisini şiddetle savunur, bu teoriye karşıt her fikri şiddetle reddederler.

    İkinci grup, evrim teorisinin iddiaları hakkında bilgi sahibi değildir. Bu kişiler söz konusu teoriyle pek ilgilenmezler, çünkü Darwinist düşüncenin 1,5 asırdır insanlığa verdiği zararın farkında değildirler. Bilimsel yönden geçersizliğine rağmen evrim teorisinin hararetle savunuluyor olması, insanların karşısına bir dayatma olarak çıkarılması, onların gözünde bir sorun değildir. Bu konuda olan bitenlere tamamen gözlerini kapatmışlardır.

    Bu kişiler teorinin bilim karşısında geçerliliğini yitirdiğini bilseler de, bu konuyu hiç önemsemedikleri gibi, önemseyenlere de bir anlam veremezler. Bu kişilere göre evrim teorisinin geçersizliğinin anlatılması için çaba sarf edilmesi, bu konuda kitaplar çıkartılması ya da konferanslar verilmesi gereksizdir. Çünkü onlara göre evrim teorisi zaten eskimiş ya da bitmiştir. Halbuki bu kişiler ciddi bir yanılgı içindedirler. Evrimin köhne bir teori olduğu doğrudur, ancak evrim teorisinin aldatmacalarının deşifre edilmesinin gereksiz olduğunun düşünülmesi yanlıştır.

    Üçüncü bir grup ise, materyalist telkin ve propagandalar sonucunda evrim teorisini bilimsel bir gerçek zanneden ve bu teori ile Allah'a iman arasında kendilerince bir orta yol arayan bazı inançlı insanlardır. Bu kişiler, Darwinizm'in canlılığın kökeni hakkındaki senaryosunu aynen kabul etmekte, ancak bu senaryonun sözde Allah'ın kontrolünde olduğunu savunarak, evrim teorisi ile inanç arasında adeta bir uzlaşma sağlamaya çalışmaktadırlar.

    Ancak bu üç farklı bakış açısı da yanlıştır. Ne bu teoriyi bilimsel bir gerçek gibi lanse etmek, ne önemsiz gibi göstermek, ne de bu teoriyi sözde dine uygun hale getirmeye çalışmak akılcı değildir. Çünkü kitap boyunca görüleceği gibi, evrim teorisi ideolojik arka planı olan, ateizmi sağlamlaştırmak ve temellendirmek amacıyla ortaya atılmış ve materyalist düşünceye sahip çevreler tarafından şiddetle sahiplenilmiş din ahlakına uygun olmayan bir düşüncedir. Materyalist felsefe üzerine bina edilmiştir ve dünya üzerindeki olayları yorumlayışı da materyalistçedir. Charles Darwin tarafından ortaya atıldığından bu yana insanlığa çatışma, sömürü, savaş ve dejenerasyondan başka bir şey getirmemiştir. Bu nedenle konunun önemini iyi kavramak ve bu batıl düşünceye karşı ciddi bir fikri mücadele yürütmek gerekmektedir.

    Elinizdeki kitapta evrim teorisi çok farklı bir yönden ele alınacak, evrim teorisini savunan bazı inançlı insanların yanılgılarına cevap verilecektir. Yapılan çalışma bu yönüyle, evrim teorisiyle yaratılış gerçeği arasında kendilerince bazı ortak noktalar bulmaya, hatta Kuran'dan evrim teorisine sözde delil getirmeye çalışan birtakım Müslümanlara bir cevap niteliğindedir. Kuşkusuz bundaki amacımız evrim teorisini doğru sanan Müslümanları yermek değildir. Amacımız, evrim teorisi konusundaki yaklaşımlarının hatalı olduğunu izah ederek, onlara bu konuda fikren yardım etmek, daha doğru bir bakış açısı benimsemelerine vesile olmaktır.

    Kitapta üzerinde durulacak bir diğer konu da hiçbir bilimsel dayanağı olmayan Darwinizm'in, asıl olarak dini hedef alan bir teori olduğudur. Dolayısıyla kitapta Müslümanların bu teoriyi hafife almalarının, önemsiz kabul etmelerinin ve bu teoriyle fikri bir mücadele yürütülmesini gereksiz görmelerinin sakıncalarına dikkat çekilecektir.

    Evrim teorisi gibi ideolojik anlam ifade eden ve İslam dininin gerçekleriyle çelişen bir teoriyi savunmak, inanç sahibi bir kişinin şiddetle kaçınması gereken bir durumdur. Belki böyle bir tutumun nedeni, bu teorinin bugüne kadar insanlığa getirdiği belalardan, din ahlakına düşmanlık besleyen çevrelerin bu teoriyi sahiplendiğinden, bu teorinin yaratılış gerçeğini kesin olarak reddettiğinden habersiz olmak olabilir. Bu durumdaki bir Müslümanın, hakkında bilgi sahibi olmadığı bu konunun peşinden gitmekten şiddetle sakınması şarttır. Çünkü bu, Allah'ın iman edenlere bir emridir. Kuran'da şu şekilde buyrulmaktadır:

    Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra Suresi, 36)

    Örnek Müslüman tavrı ise, bir konuyu samimiyetle araştırmak, öğrenmek ve ona göre davranmaktır:

    ... İşte (Allah'a) teslim olanlar, artık onlar 'gerçeği ve doğruyu' araştırıp-bulanlardır. (Cin Suresi, 14)

    Müslüman evrimcilerin de yukarıdaki ayetlerde bildirilen emir gereği, evrim teorisi üzerinde dikkatle düşünüp, daha sonra kapsamlı bir araştırma yapmaları ve vicdanlarının sesini dinleyerek karar vermeleri gerekir. Elinizdeki kitap, bu konuda yol göstermek ve yardımcı olmak için yazılmıştır.

    1. Bölüm: Neden Bazı Müslümanlar Evrim Teorisini Savunuyorlar?

    Tarihin her döneminde insanlar evrenin ve canlıların kökeni üzerinde düşünmüş ve bu konuda çeşitli fikirler ortaya atmışlardır. Bu fikirleri evreni materyalist bakış açısıyla açıklamaya çalışanlar ve Allah'ın tüm kainatı yoktan var ettiğini -yani yaratılış gerçeğini- görenler olmak üzere iki başlık altında toplamak mümkündür.

    Önsözde evrim teorisinin materyalist felsefe üzerine bina edildiğinden söz etmiştik. Materyalist bakış açısı, evreni oluşturan maddenin, var olan yegane varlık olduğunu iddia eder. Bu batıl inanışa göre madde sonsuzdan beri vardır ve maddeye hakim olan bir başka güç yoktur. Materyalistler, evrenin tesadüfler sonucunda kendiliğinden şekillendiğini, canlılığın ise zaman içerisinde yine kör tesadüfler sonucu cansız maddelerden evrimleşerek meydana geldiği yanılgısını kabul ederler. Bu yanılgıya göre, yeryüzündeki tüm canlılar doğal etkiler ve tesadüfler sonucu ortaya çıkmışlardır.

    Diğer bir deyişle, materyalist felsefe canlılığın oluşumunu evrim teorisiyle açıklamaya çalışır. Evrim teorisi ile materyalist felsefe birbirini tamamlayan iki düşünce sistemidir. Eski Yunan'da doğan bu birliktelik, 19. yüzyılın ilkel bilim anlayışı içinde yeniden gündeme getirilmiş ve evrim teorisi materyalizme sözde bir destek oluşturduğu için -bilimsel olup olmadığına bakılmaksızın- materyalistler tarafından derhal kabul görmüştür.

    Evrim teorisinin karşısında ise yaratılış gerçeği yer alır. Bilimsel bulguların da açıkça ortaya koyduğu gibi, madde sonsuzdan beri var değildir, başıboş da değildir; Allah maddeyi yoktan yaratmıştır. Canlılar da yine Allah'ın yaratmasıyla var olmuştur. Evrendeki ve canlılardaki büyük denge ve düzen, bu gerçeğin açık kanıtlarıdır.

    İnsanın akıl ve gözlem yoluyla kavrayabileceği yaratılış gerçeği, tarihin başından bu yana din yoluyla insanlara öğretilmiştir. Tüm İlahi dinler, Allah'ın tüm kainatı yoktan, Ol emri ile yarattığını ve kainattaki kusursuz işleyişin Allah'ın üstün yaratma gücünün bir delili olduğunu bildirmişlerdir. Kuran'ın pek çok ayetinde de bu gerçek bizlere bildirilmiştir. Allah Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca Ol der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117) ayetiyle kainatı yoktan ve mucizevi biçimde yarattığını bildirmektedir. Enam Suresi'nde ise şu şekilde buyrulmaktadır:

    O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O'nun Ol dediği gün (herşey) oluverir, O'nun sözü haktır. Sur'a üfürüldüğü gün, mülk O'nundur. O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır. (Enam Suresi, 73)

    Günümüzde bilim, materyalist-evrimci iddianın geçersizliğini göstermekte ve yaratılış gerçeğini doğrulamaktadır. Evrim teorisinin iddiasının aksine, çevremizi saran her bir yaratılış delili kainatta tesadüfe asla yer olmadığını bizlere göstermektedir. Göklerin, yeryüzünün ve tüm canlı varlıkların incelenmesi ile ortaya çıkan her detay Allah'ın büyük güç ve kudretinin birer delili niteliğindedir.

    Materyalizm ile Allah inancı arasındaki fikri ayrılık, din ile dinsizlik arasındaki en temel farktır. Allah Kuran'da inkar edenler için, Yoksa onlar, hiçbir şey olmaksızın mı yaratıldılar? Yoksa yaratıcılar kendileri mi? (Tur Suresi, 35) buyurarak, onların yaratılış karşısındaki batıl iddialarına dikkat çeker. İnkarcılık, tarihin başından bu yana, evrenin ve insanların yaratılmamış oldukları yalanını öne sürmüş, bu saçma iddiayı kendilerince makul gösterebilmek için çeşitli yollar aramıştır ve 19. yüzyılda Darwin'in teorisi ile, bu konuda en büyük girişimini yapmıştır.

    Bu konuda fikri bir uzlaşma aramak bir Müslüman için söz konusu değildir. Elbette insanlar istedikleri gibi düşünebilir, istedikleri teoriye inanabilirler. Ama ortaya atılma sebebi Allah'ı ve yaratılışı inkar etmek olan bir teori ile uzlaşmak mümkün değildir. Bu, tamamen boş bir çabadır.

    Nitekim böyle bir girişimin Müslümanlara kendilerince zarar vermek anlamını taşıdığını bilen evrimciler, dindarları bu girişime zorlamak için çaba göstermektedirler.

    Evrimci Yaratılış Görüşü Darwinistler Tarafından Teşvik Görmektedir

    Evrim teorisini körü körüne savunan bilim adamları, bilim alanında yaşanan ilerlemeler karşısında her geçen gün daha büyük bir açmaza girmektedirler. Çünkü her yeni gelişme teorilerinin aleyhinde olmakta ve yaratılış gerçeğini tasdik etmektedir. Bu nedenle de evrimci literatürde bilimsel deliller değil, demagojiler ağırlıktadır. Öte yandan en önde gelen evrimci bilim dergileri dahi evrim teorisinin çıkmazlarını itiraf etmek zorunda kalmaktadırlar. Bilimsel tartışmalar yaratılışı savunan bilim adamlarının kesin zaferleriyle sonuçlanmakta, evrimcilerin çaresizliklerine tüm dünya tanık olmaktadır.

    İşte bu noktada bir diğer yanılgı olan evrimsel yaratılış yalanı, materyalist çevrelerin adeta imdadına yetişmektedir. Evrimciler, inanç sahibi kişilerin desteğini alabilmek ve onların evrim teorisi karşısında yaptıkları fikri mücadeleyi zayıflatabilmek için, evrimsel yaratılış yanılgısını el altından destekleyerek farklı bir yol denemektedirler. Kendileri Allah'a inanmadıkları, tesadüfü ilahlaştırdıkları (Allah'ı tenzih ederiz), yaratılış gerçeğine tamamen karşı oldukları halde, teorilerinin kabulünü hızlandıracağını düşündükleri için, bazı kimselerin Allah'ın canlıları evrimle yarattığı yalanına karşı sessiz kalır, hatta çoğu zaman bu fikri teşvik ederler. Ancak bu yalnızca bir taktiktir. Evrimciler dine ve yaratılış gerçeğine şiddetle karşıdırlar. Hatta yaratılış gerçeğinin çoğunluk tarafından kabul görmesini engellemek için gerekirse evrim teorisi ile yaratılış arasında bir uyum varmış gibi gösterilebileceğini, bunun yaratılışı savunanların gücünü kıracağını savunurlar.

    Bu durumda Allah'ın tüm kainatın Yaratıcısı olduğuna iman edip, bilimin ortaya koyduğu gerçekleri göz ardı ederek evrim teorisine destek vermek, üstelik Kuran'daki açık izahları görmezlikten gelerek evrimin Kuran'a uygun olduğunu iddia etmek çok hatalı bir yaklaşımdır. Böyle bir yaklaşımı benimseyen inançlı kimseler, gerçekte materyalist felsefe yararına ortaya atılmış bir düşünceye destek vermekte olduklarını fark etmeli ve bundan vazgeçmelidirler.

    Evrimi Reddetmenin Bilimi Reddetmek Olduğunu Düşünme Yanılgısı

    Günümüzde tüm canlıların evrimsel bir süreç sonucunda meydana geldikleri yanılgısını savunan Müslümanların sayısı azımsanamayacak kadar fazladır. Bunun nedeni ise bu kişilerin bilgi eksiklikleri, hatalı bakış açıları ve özellikle bilimsel konulardaki bazı yanılgılarıdır. Bunların en başında ise evrim teorisinin bilimsel ve kanıtlanmış bir gerçek olduğu yanılgısı gelir.

    Oysa bu kişiler kesin olarak bilmelidirler ki, evrim teorisi günümüz bilimsel gelişmeleri karşısında tüm dayanaklarını yitirmiştir. Gerek moleküler düzeyde, gerekse biyoloji veya paleontoloji alanlarında yapılan araştırmalar canlıların evrimsel bir süreç sonunda meydana geldikleri yönündeki iddiaları tamamen geçersiz kılmıştır. Bilimsel gerçeklere rağmen evrim teorisinin bu kadar gündemde tutulmasının altında yatan neden ise, evrimcilerin yaptıkları demagojiler, yanlış örneklendirmeler, kelime oyunları, kullandıkları çarpık mantık örgüleri ve hatta kimi zaman sahtekarlıklarla halkı yanıltmaya çalışmalarıdır. Evrimcilerin, halk tarafından anlaşılmayan bilimsel terimleri kasten yoğun olarak kullandıkları konuşma ve yazıları analiz edildiğinde, aslında teori lehinde hiçbir delil öne süremedikleri görülür.

    Darwinist yayınlar dikkatle incelendiğinde bunu görmek mümkündür. Hemen hiçbir zaman somut bilimsel delillere dayalı bir anlatım yoktur. Evrim teorisinin temel açmazları birkaç cümle ile geçiştirilir, öte yandan doğa tarihi konusunda pek çok masalsı senaryo yazılır. İlk canlılığın cansız maddelerden nasıl meydana geldiği, fosil kayıtlarındaki büyük boşluklar, canlılardaki kompleks sistemler gibi temel konuların üzerinde hiç durmazlar. Çünkü açıklayacakları her ayrıntı amaçlarına ters düşecek ve kendi teorilerinin çürüklüğünü gözler önüne serecektir.

    Nitekim teorinin kurucusu olan Charles Darwin, canlılardaki kompleks sistemlerden biri olan gözü düşündüğünde teorisindeki açmazları fark etmiş ve gözü düşünmek beni teorimden soğuttu şeklinde bir itirafta bulunmuştur. Darwin gibi günümüzün evrimci bilim adamları da kompleks sistemlerin evrim teorisini büyük bir açmaza soktuğunu bilirler. Ancak bunları dile getirmek yerine demagoji yapmayı, bilimsel delil yerine senaryo yazarak kendilerince üstün gelmeyi ve türlü aldatmacalarla evrim teorisini bilimsel bir imajla süsleyerek insanlara dayatmayı tercih ederler.

    Bu yöntemleri, evrimcilerle yaratılış gerçeğini savunan kişilerin karşı karşıya geldikleri tartışmalarda, evrimci yazılarda ya da belgesellerde

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1