Toulouse Le Mirail (artık Toulouse Jean Jaurès) Üniversitesi Eskiçağ Bilimleri yüksek lisans öğrencilerine kitabın basıldığı tarihte 3 yıldan beri verToulouse Le Mirail (artık Toulouse Jean Jaurès) Üniversitesi Eskiçağ Bilimleri yüksek lisans öğrencilerine kitabın basıldığı tarihte 3 yıldan beri verilmekte olan ortak bir dersin çıktılarından oluşan kitap alanda belli bir birikimi olan insanlara hitap ediyor. İsmine bakarak aldanıp temel bilgilere hakim olmadan okumaya girişirseniz yorabilir. Alana hakim olanlar içinse nefis bir eser. Aynı metin içinde düşülen birkaç tekrardan dolayı bir yıldız kırdım bunun dışında çok doyurucu ve öğretici bir okuma süreciydi.
İçerikten nefis bir tadımlıkla kısa öz incelememe son vereyim:
Phokaialılar Marsilya'yı kurduğunda ya da Surlular Kartacaya yerleştiğinde, koruyucu tanrılarının himayesini ve yeni topraklar üzerindeki egemenliklerini bir tür “kutsal emanetle” sağlıyorlardı. Bu kutsal nesne, ana şehir ile yavru şehir arasındaki devamlılığı temin eden ve ana vatandan alınmış bir aşı dalı gibiydi. Sacra’nın yani tanrısal güç ve bir kimlik yüklenen bu nesnelerin aktarımı, öncelikle Yunanlıların “agalma” dedikleri kült heykeli aracılığıyla yapılır. Tapınakta yer alan ve ilahi varlığın bütün kutsiyetini yüklenen temsil, inananlar ona yöneldiği sırada varlığını sezdiren tanrı tarafından tam anlamıyla “mesken tutulur”. Antik dönem insanının heykelleri tanrıyla karıştırdığını iddia etmek doğru olmaz: Heykelin üretilmiş, insan yapımı bir şey olduğunun tamamen farkındaydılar. Yine de ona tanrısal bir varlıkla donatılmış ve hareket edebilen “güçlü bir şey” olarak belirsiz bir konum atfediyorlardı. Bazı özel törenler, onu tam da bu “kutsal” nesne statüsünde onurlandırmayı sağlıyordu. Bu nedenle bir tapınakta duruyor ve kendisine özenle muamele ediliyordu...
Bazı kitaplar bir yerlerde sürekli karşınıza çıkar, "herkes okumuş, ben hala okumadım" hissine kapılırsınız... Kahraman'ın Sonsuz Yolculuğu benim içinBazı kitaplar bir yerlerde sürekli karşınıza çıkar, "herkes okumuş, ben hala okumadım" hissine kapılırsınız... Kahraman'ın Sonsuz Yolculuğu benim için o kitaplardan biri.
Kendi adıma herkesin okuduğu, üzerinde konuştuğu dönemde okumaktansa fırtınanın(!) geçmesini bekleyip ilerleyen zamanlara öteleyip durdum. Geçtiğimiz günlerde dinlediğim bir podcastte sürekli esere atıp yapılınca okuma zamanı geldi dedim...
Eser bölümlerden oluşuyor, içeriğe dair kısımlar yeterince paylaşıldığından ben içerikten ziyade şahsi düşüncelerimi yazacağım:
Öncelikle yayınevine küçük bir eleştiri: Kabalcı'dan çıkan kitabın ciddi bir redaksiyona ihtiyacı var. Devrik cümleler ciddi anlamda yoruyor.
İçerikte ilerlerken bir bölümde girizgah yaptığı mitin diğer bölümde devamını görünce insan elinde olmadan mutlu hissediyor. Eserin okumada akıcılığı arttıran en önemli özelliği mitler... Doğu mitlerine hakim olmadığım için Buddha ve Hint Mitolojisi ile ilgili epey bilgi edinmiş oldum.
Sayfa sonlarına eklenmiş dipnotlar çok doyurucu.
Kitabı bitirdiğinizde okuduklarınızın sinema sektöründen edebiyata ve hayatınızda pek çok şeyde kendini tekrar eden bir döngü olduğunu fark ediyorsunuz. Bu bağlamda İthaki yayınlardan çıkan edisyonun kapak görseli boşuna seçilmemiş.
Kabalcı yayınlarındaki editörel sıkıntılar yüzünden İthaki Yayınları'nı tercih etmenizi önerim.
Sadece Yunan tragedyasının değerli bir örneği değil, Dionysos mitinin de önemli belgelerinden biri olan Bakkhalar, tiyatroya ilham vermiş olması ile bSadece Yunan tragedyasının değerli bir örneği değil, Dionysos mitinin de önemli belgelerinden biri olan Bakkhalar, tiyatroya ilham vermiş olması ile bile bir başyapıttır.
Okurken sıkılmazsınız, verdiği mesajla da küçümsemenin insanı nerelere götürebileceğini düşünürsünüz. Bu yüzden ölmeden okumalıyım diye bir listeniz varsa Bakkhalar bu listede olması gereken kitaplardan.
Troya seferi sonrası Odysseus’un yolu Kyklopsların yaşadığı adaya düşer. Kykloplardan biri Dionysos’u kaçıran korsanların peşine düşmüş olan Silenos vTroya seferi sonrası Odysseus’un yolu Kyklopsların yaşadığı adaya düşer. Kykloplardan biri Dionysos’u kaçıran korsanların peşine düşmüş olan Silenos ve oğullarını esir almıştır. Sonra olaylar gelişir…
Mitolojiye ilginiz varsa bu kısacık tragedyayı keyifle okursunuz. Takıldığınız yerlerde notlar imdadınıza hızır gibi yetişir.
İş Bankası Kültür Yayınları bildiğinizi gibi, notlar dipte değil de kitabın sonunda. Bunun dışında mükemmel çeviri, temiz iş. ...more
Okumaya niyetlendiğiniz/okuduğunuz bu eser, sıradan bi kitap değil. Bu yüzden öncelikle okumayı düşünenler için bir girizgah yapacağım:
Ben alanımla iOkumaya niyetlendiğiniz/okuduğunuz bu eser, sıradan bi kitap değil. Bu yüzden öncelikle okumayı düşünenler için bir girizgah yapacağım:
Ben alanımla ilgili olduğu için sıkıntı yaşamadım ama eseri okumaya niyetlenen herkes aynı seviyede mitoloji bilgisine sahip olmadığı için eserde "kimin kim olduğuna" dair bir soy ağacı ya da katalog ciddi bir ihtiyaç diye düşünüyorum. Yine dipnotlarda bazı terimlerin Türkçe karşılığı olsaydı Yunan/Roma mitolojisine hakim olmayanlar daha rahat okumalar yapardı. Bunların olmaması bir eksiklik mi değil mi tartışılır fakat her halükarda hakkını vererek ilerlemek isterseniz mutlaka bir mitolojji sözlüğüne bakarak ya da internet araması yaparak ilerlemenizi öneririm. Bir başka yayınevinden çıkan çeviride yukarıda bahsettiğim hususlar mevcut. Bu yüzden verdiğim puan kesinlikle çeviriye/yayınevine değil... Eserin büyüklüğüne.
Ilias gibi Metamorphoses 'de heksametron üslübu ile yazılmış ve bir kere başladığınızda "karakterler" kafanızda yerleştikçe akıcılık sizi esir alacak dedikten sonra içeriğe dair düşüncelerimi yazmaya devam edeyim...
Adından da anlaşılacağı üzere kaos'tan düzene dönüşümü anlatan bu kitap mitolojinin Roma bakış açısıyla kaleme alınmış içeriği diye hatırlatmakta fayda var, çevirmen önsözünde de kadın/erkek ilişkilerine dair bazı söylemlere dair çekincemelerim(!) mevcut.
Ovidius, sürgün haberini aldığında Metamorphoses ile birlikte diğer el yazmalarını da yaktığından elimize ulaşan nüshalar dostlarındaki kopyalardan bize ulaşanlar aracılığıyla gördüklerimiz. Yayınlamadan önce son dokunuşlar yapma imkanı olsaydı neler okurduk kimbilir. (müellif burada hayıflanıyor)
SON OLARAK
Orjinal dizeler: "In nova fert animus mutatas dicere formas corpora; di, coeptis (nam vos mutastis et illas) adspirate meis primaque ab origine mundi ad mea perpetuum deducite tempora carmen!
Okuduğum çeviri: "Anlatmak isterim yeni biçimler alışını Değişen nesnelerin, sizin işiniz bunlar, Yardım edin bana başladığım işte ey tanrılar. Ulaştırın bu türkümü doğanın kaynağından Günümüze."
YKY Çevirisi: Yüreğim yeni bedenlere dönüştürülen varlıkları anlatmak niyetinde, ey tanrılar (çünkü onları da siz dönüştürdünüz) esin verin başladığım esere ve Dünya’nın başlangıcından zamanıma değin şiirimi daim eyleyin!
Özellikle başka bir yayınevi çevirisi ekledim ki (ben de ilerleyen zamanlarda YKY çevirisini yeniden okuyacağım) neden bu edisyonu okumamanızı önerdiğim üzerine bir fikriniz olsun.
Vergilius'un muazzam eserini okurken çoğu zaman İlyada lezzeti aldım. Bu incelemede eser ve içeriğinden ziyade yayınevine dair tespitlerde bulunacağımVergilius'un muazzam eserini okurken çoğu zaman İlyada lezzeti aldım. Bu incelemede eser ve içeriğinden ziyade yayınevine dair tespitlerde bulunacağım.
Yayıncının notunda, 1998 yılında Öteki Yayınevi'nden çıkan ilk edisyondan sonra bu yeni baskıda metin üzerinde editörel değişiklikler ve düzeltiler yapıldığından bahsediliyor ama önsöz bu editörel düzenlemeden muaf tutulmuş sanırım. Devrik cümleler yüzünden okumakta çok zorlandım. :)
Bu aşamadan sonra Öteki Yayınları'ndan çıkan edisyonu açarak mukayeseli okumaya başladım... Jaguar Yayınları'ndan çıkan edisyonu okurken malum editörel değişikliklerden kulağımı tırmalayan kısımlar rahatsız edince bir yerden sonra tamamen Öteki Yayınevi'nden çıkan eski versiyona döndüm. Son olarak, eski edisyonda dize sayılarını görebildiğimiz halde, Jaguar Yayınları'ndan çıkan bu edisyonda dize sayıları verilmemiş... Bana göre büyük bir eksiklik.
Eserin dili ağır değil, Tanrı adları genelde Roma'da kullanıldığı şekliyle verildiği için belki bir miktar sıkıntı olabilir ama bununla ilgili notları yeterli buldum. Eserin sonuna eklenen sözlük, okurun aklına takılan yerlerde hızır gibi yetişecek zenginlikte.
Kırdığım bir yıldız da eserin içeriğinden dolayı değil, yukarıda yazdığım sebeplerden yayınevine eleştirim sebebiyle. Ben eski edisyonu daha çok beğenmiş olsam da hangi yayınevinden olursa olsun mutlaka okunması gereken bu önemli eseri dilimize kazandıran Türkân Uzel'e minnetle...
"Tabii şimdiye kadar aktardığım bilgiler gibi bunların da masal olmadığını varsayarsak..." diyor Plutarkhos son satırlarda. Mit mi değil mi emin olama"Tabii şimdiye kadar aktardığım bilgiler gibi bunların da masal olmadığını varsayarsak..." diyor Plutarkhos son satırlarda. Mit mi değil mi emin olamasak da Theseus ve Romulus üzerine antik dönemden beri anlatılanları iki ayrı bölümde toplayıp, bulduklarını çoğu zaman kaynağını da belirterek paylaştıktan sonra son bölümde iki kahramanın karşılaştırmasını yapıyor...
Çeviri her zamanki gibi akıcı, notlar bir İş Kültür klasiği olarak yine sonda... Sayfa sonuna dip not olarak verilse daha verimli bir okuma süreci olurdu.
Şu ana kadar okuduğum Yunan Tragedyaları içinde en çok aksama olanı sanırım bu. Bunda Euripides’in denediği “yeni” tekniklerin de katkısı var.
Medea kŞu ana kadar okuduğum Yunan Tragedyaları içinde en çok aksama olanı sanırım bu. Bunda Euripides’in denediği “yeni” tekniklerin de katkısı var.
Medea karakteri bana göre anlatması en zor kişiliklerden biri. Antik dönem kadınının yaşamına dair ince tespitler dikkat çekici. Okurlar genelde ihanet(?) kavramıyla ilişkili kısma odaklanmışlar fakat Medea’nın bu tragedya öncesi anlatısı da o kadar tartışılması gereken bir konu. Birtakım feminist yorumlara rastlayıp tebessüm ettim. :) Bazı kitaplar sadece içerikleriyle değerlendirilmemeli diye düşünüyorum. Bu bağlamda Medea ve İason’a dair basit bir ön araştırma sonrası eser içeriğindeki notları dikkate almak kaydıyla okunmalı diyebileceğim eserlerden...more
Euripides'in en çok eleş“Çünkü güçlüler kendilerinden zayıfların sağlam delillerle konuşmasını çekemezler…” diyordu Andromakhe, Menalaos'un kızına...
Euripides'in en çok eleştirilen ama bir o kadar da etkileyici tragedyası. Meşhur savaş sonrası olayları Andromakhe'nin gözünden izleyebileceğiniz bir eser. İçerik, dönemin normali olan savaş sonrası kölelik ve yerel anlayış üzerine de ip uçları veriyor. Bazı düşünceler günümüz penceresinden "rahatsız edici" gibi görünebilir bu yüzden anakronizme düşmemek lazım diye bir hatırlatmada bulunma ihtiyacı hissettim.
Bir solukta okunan kitap için iki eleştirim olacak, ilki notların sona konmuş olması. İlgili satırdaki not için kitabın sonuna git, oku, geri gel yaparken insanın dikkati elde olmadan dağılıyor. Antik Çağ'a hakim olduğum için çok sıkıntı yaşamasam da temel düzeydeki okuyucular için bu gidip dönüşler yorucu olabilir. Umarım bu sıkıntı tez zamanda düzelir.
İkincisi 505-525. dizeler arasında Molossos ve Andromakhe arasındaki diyaloglarda Molossos ile Andromakhe arasındaki diyaloglarda Antigone’nin adını yazmak gibi bir hatayı başka bir yayınevi yapsa önemsemezdim ama İş Kültür’de görünce üzüldüm.
İncelememin son cümlesi yine kitaptan bir alıntı olsun: “Deneyim bütün insanların en iyi öğretmenidir.”
Yunan Mitolojisi'ne aşinalığınız yoksa kim kimdir, mitolojideki hikayesi nedir bilmiyorsanız son notlara gidip gelmek yorucu olabilir. Bu eseri okumayYunan Mitolojisi'ne aşinalığınız yoksa kim kimdir, mitolojideki hikayesi nedir bilmiyorsanız son notlara gidip gelmek yorucu olabilir. Bu eseri okumayı düşünenlerin verimli bir okuma süreci geçirmek için İlyada ve Odysseia 'yı okumuş olması ya da elinin altında Azra Erhat'ın mitoloji sözlüğünü bulundurması iyi olacaktır.
Yunan Mitolojisi'nde hiçbir şey tesadüf değildir. İlk bakışta anlaşılmasa bile her şeyin bir sebebi vardır. Bu bağlamda size itici gelen anlatılar olabilir. O dönemin geleneklerini göz önüne alarak değerlendirme yaparsanız anakronizme düşmemiş olur sağlıklı bir sonuca varabilirsiniz.
Kitabın sunuş yazısı Sophokles'i tanımak ve içeriğe dair ön yargılardan arınmak için iyi bir rehber. Okumadan geçilmemesi iyi olacaktır....more
Homeros'un İlias'ında onuncu kitapta geçen hikayenin tragedya versiyonu...
Ilias'ta Akhilleus'un troya savaşına katılırsa öleceği kehaneti üzerine ResHomeros'un İlias'ında onuncu kitapta geçen hikayenin tragedya versiyonu...
Ilias'ta Akhilleus'un troya savaşına katılırsa öleceği kehaneti üzerine Resos'un kehaneti... Ilias'ın en enteresan, üzerine tartışılan bölümüne daha derinlik kazandırması anlamında mutlaka okunması gereken bir eser.
Ilias'ı okumadan, Resos'a başlasanız bir şey kaybeder misiniz? Kesinlikle hayır. Ama iki eseri de okursanız kazanımınız daha fazla olur. Bir nefeste biten bir mitin içinde hayatın en basit gerçeği var...
İskandinav Mitolojisi için giriş kitabım oldu fakat beklentimin çok altında kaldı. Anlatım çok basit olduğu için bir türlü akmadı... Güzel yanı kitabıİskandinav Mitolojisi için giriş kitabım oldu fakat beklentimin çok altında kaldı. Anlatım çok basit olduğu için bir türlü akmadı... Güzel yanı kitabın sonuna eklenmiş olan kim kimdir, mekanlar neyi ifade eder açıklamasıydı. Ben sevemedim ama beğenenler mutlaka olacaktır. O yüzden bana göre değildi diyeyim... ...more
Tek yıldız vermemde yazarın anlatısındaki sıkıntılar kadar Kronik Kitap'ın alıştığımız kalitesinden uzak bir çeviri olmasının etkisi büyük.
Giriş bölüTek yıldız vermemde yazarın anlatısındaki sıkıntılar kadar Kronik Kitap'ın alıştığımız kalitesinden uzak bir çeviri olmasının etkisi büyük.
Giriş bölümünde çevirmenin "Metin içerisinde kimi noktalarında okuyucunun aşina olduğu ancak Eski Çağ literatüründe bulunmayan bazı kavramlara (mesela komondo ya da lord) eserin niteliğini göz önüne alarak yer verdim" notu sıkıntı. İlk okuduğumda çevirinin dönem literatüründe olmayan bu kavramlarla yapıldığını düşündüm. Yayınevi ile yaptığım görüşmede orjinal metinde de bu ifadelerin geçtiği söylendi. İthaka Kralı Oddsseus'u ana çeviride Lord yazsa bile (yazar hükümdar anlamında kullanmış) orjinaldeki ünvan ile bırakırsanız sıkıntı olur... (BKZ: syf 68)
Çevirmenin zorunluluğu olmamasına rağmen anax, wanax, rölik, Fort Knox gibi kelimelerin karşılığını vermesini beklerdim. Ben alana hakim olduğum için sıkıntı yaşamadım fakat standart okur için bunlar odaklanmayı azaltan etmenler. Son olarak bazı ifadelerdeki bulanıklık da üzücüydü.
Gelelim içeriğe...
Troya Savaşı ve döneme ait kaynakların sınırlı olması yazarın bolbol tahminde bulunmasına, şahsi görüşlerini pervasızca yazmasına neden olmuş. Bu bağlamda yazarın bazı fikirleri hayal gücünü zorlayıcı. Komşu olması yanında, bölgenin etkin güçlerinden Hititler ile yapılan karşılaştırmalar da çoğu yerde gereksizdi. Metinde Homeros'tan alıntılanarak ilerlenen bölümlerin yorumlanmasında da çok ciddi sıkıntılar var. İlias ve Odysseia kolay okunur görünse de katmanlı metinlerdir. Keşke bu kadar basite indirgenmeseydi. Örneğin, Andromakhe için "dik kafalı" yorumunda bulunmak cesaret işi... Yazara dair en büyük eleştirim olayları değerlendirirken anakronizme düşme hatası. "Bugünün şartları ile Akhilleus bir terörist olmasa da bir savaş suçu işlemiş sayılabilirdi" ifadesi kabul edilemez.
Keyif kaçıranlara bir örnek daha vermek istiyorum: "Helene, muhtemelen Menalaos'tan resmen boşanmıştı." 58 "Kral Priamos, Helene için bir kahramandı ve ona baba diyordu. Tek sorun yasal kocasının uzun eliydi." 59 Sayfa 58'de boşanmıştı derken 59'da yasal kocası ifadesini yazmak ciddien düşündüren bir şey...
Bunlara rağmen eser içerisinde güzel tespitler de var. Ayrıca esere eklenmiş haritalar dönem olaylarını anlamakta, mesafeleri canlandırmada oldukça faydalı olacaktır. Bakmadan geçilmemesini öneririm.
Bu açıklamalardan sonra okumak ve okumamak konusundaki karar sizin......more
Kimbilir kaçıncı okumam bilmiyorum ama her zamanki gibi çok keyifliydi. Bu defa bitirmeye yaklaşmışken Kültür Tarih Sohbetleri'nde İsmail Gezgin'in kaKimbilir kaçıncı okumam bilmiyorum ama her zamanki gibi çok keyifliydi. Bu defa bitirmeye yaklaşmışken Kültür Tarih Sohbetleri'nde İsmail Gezgin'in katılımıyla yayınlanan Dr. İsmail Gezgin ile Homeros ve İlyada Destanı'nı podcast olarak dinledim. Faydalanmak isteyen olur diye youtube linkini de incelememe ekleme ihtiyacı duydum.
Ayrıca Youtube'ta Klasik Düşünce Okulu'nunHomeros Okumaları:İlias serisine de başladım. Henüz ikinci semineri tamamladım yolum uzun fakat çok verimli olduğunu söyleyebilirim.
Homeros ve destanları hatta genel olarak mitoloji edebiyat okuması yapar gibi okunup geçecek şeyler değiller zira bu eserler ve daha birçokları bugün halkların bir şeye ve yere ait olma güdüsünün temel argümanları. Hele yurdumuzda geçen İlias destanını bilmek, anlamak, ülkemizin kültür turizmini geliştirmek bağlamında yapmamız gereken en önemli şeylerden biri bu yüzden, OKUMADAN ÖLMEYİN!!...more
Mitoloji ile ilginiz kurgu okumak düzeyindeyse seveceğiniz, ama bu eserden önce Odysseia 'yı okuduysanız kesinlikle lezzet alamayacağınız bir eser zirMitoloji ile ilginiz kurgu okumak düzeyindeyse seveceğiniz, ama bu eserden önce Odysseia 'yı okuduysanız kesinlikle lezzet alamayacağınız bir eser zira kitap Odysseus'un İthaka'ya dönüşünün kopyası!
Robert Graves 'in Ben, Claudius ve Tanrı Claudius eserlerini okumuş, üslubunu çok sevmiştim. Bu kitabına da büyük bir heyecanla başladım fakat tam bir hayal kırıklığı oldu! Yazarın Yunan Mitleri eserinde de Odysseus'un dönüşü bölümünün aynı anlatımı. Öyle ki i isimler dahi aynı.
Bir eleştirim de Odysseus'un karısı Penelope için yaptığı tespitlere olacak. Yazar, Penelope'un taliplileri ile her türlü ilişki içinde olduğundan bahsetmiş. Yunan Mitleri adlı eserine baktığımda kaynak olarak Servius, Pausanias ve Samialı Duris'i vermiş. Odysseia'da böyle bir şeyden bahsedilmiyor. Bazı kaynaklarda Pan'ın annesi olarak geçse de bu hususta bile bir netlik yok iken kullanılan ifade rahatsız edici. Edebiyat tarihe birebir uymak zorunda değil ama doğru bildiklerimin yadsınması benim için kabuledilebilir bir durum değil.
2 yıldızı eserin yazıldığı 1955 yılında mitolojiyi erkek tekelinden kurtarabilmek adına yaptığı ince dokunuşlar için verdim.
[image]
(Christoph Amberger, Odysseus ve Nausicaa, 1619)...more
Verdiğim iki yıldız kitabın kötü olması sebepli değil, sadece bana hitap etmediği için. Kitabın ortalarında Odysseus'un hayatına Penelope'nin gözündenVerdiğim iki yıldız kitabın kötü olması sebepli değil, sadece bana hitap etmediği için. Kitabın ortalarında Odysseus'un hayatına Penelope'nin gözünden bakacağımı düşünerek çok sevinmiştim. Fakat kurgunun ilerleyişi 12 hizmetçi'ye dönünce sonda bir eksiklik hissettiğim için bu değerlendirmeyi yapıyorum.
Koro bölümünün varlığı antik Yunan tragedyalarına harika bir gönderme olmuş. Çabucak okunan bir eser. ...more
Mitolojinin temeline ve etkileşimlere dair güzel tespitler var. Kaynakçanın kullanımı ve alıntı pasajlar da alanda devam okuma yapmak isteyeceklere reMitolojinin temeline ve etkileşimlere dair güzel tespitler var. Kaynakçanın kullanımı ve alıntı pasajlar da alanda devam okuma yapmak isteyeceklere rehber niteliğinde.
İlgilisinin seveceği bir eser. Sadece bazen tekrarlar sıkabiliyor. Bunun dışında verimli bir okuma süreci için ideal. ...more