İnsanlık, tarihi boyunca doğası gereği çevresiyle ve bu çevrede bulunan diğer canlılarla sürekli etkileşim halinde olmuştur. Tarih boyunca insanlar beslenme, iş gücü, ulaşım gibi pek çok alanda hayvanlardan yararlanmışlardır. Sığırları evcilleştirip tarımda iş gücü olarak kullanmışlar ve etinden faydalanmışlar; yüzlerce farklı tavuk ırkını birbirleriyle hibritleştirmiş, aralarından en verimlilerini seçmiş ve bu yüksek verimli hibritleri devasa büyüklükteki çiftliklerde üretmişlerdir. Atları evcilleştirip ulaşımı kolaylaştırmışlar, ordularına binek hayvanı yapıp hasım ordulara üstünlük sağlamışlardır. Sığır ve domuzları evcilleştirip devasa çiftliklerde et ve sütünden yararlanmak için yetiştirmişlerdir. Öyle ki zamanla evcilleşen kediler ve köpekler insanların ev arkadaşları haline gelmiştir. Bu işleri yapabilmek için insanlar çevresiyle ve hayvanlarla her zaman karmaşık ilişkiler ağı kurmuşlardır. Bu ağ insanları hayvanları ve çevreyi birbirine sıkı sıkıya bağlamaktadır. Bu bağ sağlık alanında Tek Sağlık Konsepti (İng: "One Health") olarak bilinen yeni bir yaklaşımın gelişmesine neden olmuştur.
Tek sağlık konsepti; insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvan sağlığının birbirine bağlı olduğunu vurgulayan ve sağlık politikalarına bu perspektiften bakılması gerektiğini savunan bütüncül bir yaklaşımdır. Tek sağlık fikri insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvan sağlığını tek tek ele almaktan ziyade bir bütün olarak görüp, farklı disiplinlerden bilim insanlarının ortak bir paydada buluşup çalışması gerektiği ancak böyle toplum sağlığının korunabileceğini ifade etmektedir.