İçeriğe atla

Bilgi ekonomisi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ekonomi

Ana hatlar
Genel sınıflandırma
Teknikler
Dalları ve alt dalları
Listeler

Kategoriler · Başlıklar · Ekonomistler

Bilgi ekonomisi, bilginin iktisadı ve iktisadi kararları nasıl etkilediğini ele alan mikroekonomi dalı. Bilginin kolay yaratılmasına karşın güvenirliliğinin görece güç sağlanıyor oluşu, çabuk yayılmasına karşın kolaylıkla kontrol altında tutulamaması gibi temel özellikleri iktisadi kuramların karmaşık bir biçim almasına yol açmaktadır.

Bilgi ekonomisinin birçok alt türü bulunmaktadır. Bunlardan biri bilgi ürünlerini konu alır. Bakışımsız bilgi konusunda yaşanan son gelişmeler sözleşme kuramını da etkilemiştir.

İktisadı çözümlemenin ilk adımı bilginin bir iktisadi değerinin bulunduğunu anlamaktır. Bu değer; bireylerin, bilginin bulunmadığı bir duruma göre daha yüksek gelir elde etmelerini sağlayan kararlar almalarına yardımcı olmaktadır.

Bilgi ve tutar sistemi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilgi ekonomisi konulu çalışmaların büyük kısmı Friedrich Hayek'in bilgi sorunu ve tutarın iletişim işlevine ilişkin eserlerine dayanmaktadır. Abba Lerner, Tjalling Koopmans, Leonid Hurwicz ve George Stigler bu alanda ürün vermiş olan diğer iktisatlardır.[kaynak belirtilmeli]

Bakışımsız bilgi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bakışımsız bilgi, bir tarafın belirli bir konuda diğer tarafa göre daha çok bilgi sahibi olduğu durumları ele almaktadır. Bilginin taraflar arasındaki dengesiz dağılımı iktisadi etkinliklerin olması gerektiği gibi sonuçlanamamasına neden olabilmektedir. Olumsuz seçim ve manevi zarar bu durumlara örnek olarak gösterilebilir.

George Akerlof'un The Market for Lemons adlı eseri olumsuz seçimi ana hatlarıyla ortaya koymaktadır. Bu sorunun sinyal verme ve gözleme olmak üzere iki temel çözüm yolu vardır.

Sinyal verme düşüncesi ilk kez Michael Spence tarafından ortaya atılmıştır. Spence, bakışımsız bilginin var olduğu bir ortamda taraflardan birinin kendi durumuna ilişkin ayrıntıları karşı tarafa aktarmasının olanaklı olduğunu, olumsuz seçimin böylece ortadan kalkacağını savunmuştur.

Bu düşünce iş arama örneğiyle somutlaştırılmıştır. Bir işveren öğrenme becerisi yüksek çalışanları işe almak isteyecektir. İş başvurusu yapan adayların tümüyse bu konuda yetkin olduklarını öne süreceklerdir. Adayların bu alanda gerçekten donanımlı olup olmadıkları yalnızca kendileri tarafından bilindiğinden ortaya bakışımsız bilginin egemen olduğu bir tablo çıkacaktır.

Spence'e göre, bir yükseköğretim kurumuna gitmiş olmak öğrenme becerisini açığa çıkaran güvenilir bir araç olarak değerlendirilebilir. Öğrenme becerisine sahip kişilerin bir yükseköğretim kurumunu bu beceriye sahip olmayanlara göre daha kolay tamamlayacakları kabul edilirse, yükseköğrenimlerini tamamlayan kişiler becerilerini işverene göstermiş olacaklardır. Okulun yalnızca bir sinyal olduğu bu durum, kişilerin bu süreçte ne öğrendikleriyle ilintili değildir.

Gözleme kuramına ilişkin çalışmalar Joseph E. Stiglitz tarafından başlatılmıştır. Bu yöntemle bilgisi az olan taraf karşı tarafı ayrıntıları açıklamaya yöneltebilmektedir.

Bilgi ürünleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilgi ticareti diğer malların alım-satımına göre bazı farklılıklar göstermektedir. Bunların başında, bilginin tüketim sürecinin rekabetten olumsuz etkilenmemesi gelmektedir. Bilginin marjinal tutarının genellikle sıfır olması ise bir diğer farklılıktır. Bu, bilginin bir kez üretildikten sonra sıfır ya da çok düşük bir gider karşılığında yeniden üretilebilmesi anlamına gelmektedir.

Diğer bir farklılık ise bilginin doğası gereği soyutlanabilir olmayışıdır. Bu olgu, bilginin tüketim rekabetinden etkilenmeyişiyle birlikte ele alındığında bilgi bir kamu malı olarak yorumlanabilir.

Bilgi piyasasının şeffaf olmayışı onu diğer pazar türlerinden ayıran bir diğer özelliktir. Bilginin değerlendirilebilmesi için öncelikle elde edilmesi gerekir.

Bilgi ürünlerinden kazanç sağlamanın en verimli yolu paketlemedir. Benzer ürünleri bir araya getirerek bir paket oluşturma anlamına gelen bu kavram, satıcının pakete yönelen talebi daha kolay görebilmesine olanak tanımaktadır. Ne var ki, bu yolla alıcının paketteki hangi ürünleri almaya değer bulduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu yöntem az talep edilen ürünler için de işe yaramamaktadır.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]