basmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Söyleniş
[değiştir]Heceleme
[değiştir]- Heceleme: bas‧mak
Eylem
[değiştir]basmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi basar)
basmak hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanınını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak
- Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. - C. Külebi
- küçük çocuklar ayakta durabilmek
- bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek
- Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız. - H. E. Adıvar
- sıkıştırarak yerleştirmek
- Peyniri küpe basmak.
- (matbaacılık) bası işi yapmak, tabetmek
- örtmek, bürümek, kaplamak
- Yollarını ot basmış, çamları yükselip saçaklarına el atmış olan bu büyük köşk. - M. Ş. Esendal
- bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak
- Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım. - S. F. Abasıyanık
- baskın yapmak
- Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış. - E. İ. Benice
- bir kişi bir yaşa girmek
- On dokuz yaşına yeni basmış, ürkek ve utangaç bir kızdım. - A. Erhat
- duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek
- Şehri akşamüstü sis basmıştı. - S. F. Abasıyanık
- basınç yaparak sıvı ve gazları itmek
- Pompa bozulmuş, suyu basmıyor. Otomobilin lastiğine hava basmak.
- kümes hayvanları kuluçkaya yatmak
- uygunsuz vaziyette yakalamak
- bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak
- Yüreğinin acısını duyuyordu. Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. İzin istedi." - Y. Z. Bahadınlı
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "basmak" maddesi
Eski Türkçe
[değiştir]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[değiştir]Türkmence
[değiştir]Eylem
[değiştir]basmak